İnsan nasıl sarılır eskitilmiş bir düşe
Resimleri astığım duvar yıkıldı artık
solgun yüzlerin çığlığı düştü ateşe
sabahı beklerken rengini yırttı karanlık
Kırıldı tarihimle büyüyen cam fanus
içindeki kendini sarsmadan göçüp gitti Yunus
Cehenneminde vesikalık resmini yaktığı kadına
Güvenpark'ın mevsimsiz köşesinde sarılıp
kusursuz bir yalanla göğsüne bastıran eşkıya
kendi macerasında kayıp
Dingin sesle söylenen insani sır kusar
içimdeki çocuk katledilirken sokakta
yargısını kendine saklayan bıçak susar
Ömrüme dair karardır; bırakılan yürür çoğulluğa
gövdemde dinmeyen ateşin harlayanı hayattır
vurmazlarsa beni özgürlük çığlığım sönmeyecek asla