hüznümü yaslıyorum pencerene
buğulanıyor camların
akşamın ilk saatleri
portakal rengi bir güneş kalıntısı
yavaşça çekiyorsun-önce ellerini
sonra bakışlarını alıyorsun ve uzaklara
akıyor gözlerin başka biri oluyorsun
başka biri tanımadığım
çıkmak istiyorsun kendinden
anısız bir renge dönüşmek istiyorsun
oysa anı diyemem senli anlarıma
içimden bir volkan susturur beni
kasırgalar seslenir- adındır
depremler vurur-parçalanır yüreğim
dilsiz ve sağır bir çocuk olurum
mendil açarım kendime
utanırım kimliğimden
sensiz ben
bensiz sana benzemez ki bir tanem
hiçliğe benzer, kimsesizliğe
dönüp çıkıyorsun kapıdan
kal diye bağırmak istiyorum ardından
kal ne olur
ne kadar geç gidersen o kadar güzel dünya
biraz daha kal
son bir kez bakıp
oyun bitti diyorsun, oyun bitti
akşam ve eve dönmeli tüm çocuklar
yaralı da olsa dizleri
elbet sağaltır anneleri
oysa ben
hiçliğe benzerim
kimsesizliğe
yaraysa adımdır belki
doğduğum günden beri