sendeki çocuk
oynamayı öğretti bana
elimden tutup bir ağacın altında
beş taş öğretti, sonra öptü yanağımdan
kızardım, utanmayı öğretti
bir an gözlerimiz değdi birbirine
bakarak nasıl tutuşur bir deniz
yanmayı öğretti
sendeki çocuk
sesimi okşadı yumuşacıktı teni
sevmeyi öğretti sonra
hiç dokunmadan
sevişmeyi
gülüşünü getirdi bir sabah
yüreğinde bir güneşle
yağmur yağıyordu kente
saçlarımız ıslandı
gökkuşağı oldu ardından
şaşırmayı öğretti
sendeki çocuk
aşk dedi usulca
birlikte yanmak değil
hayatı değiştirmektir birlikte
ömrüm boşlukta kaldı ansızın
öptü dudaklarımın kenarından
özlemeyi öğretti