sade bir sözün sarhoşluğuydu
geceye dönen kandil
güne sancıyan pencere
italik bir gözgözeye yazmıştım seni
ne çok sendin,ne çok gülüşün
sessiz kalma hakkına sahiptik elbet
müebbet bir sefalete hükümlü
hiçbirimiz bilmiyorduk -bilmeyecektik
ömür hey ömür
yapışıp kalmış bir bitimsiz telaşa
ölüp gidecektik elbet
hiçliğin gözyaşları
her ölümün ardından
kendimiz içindi ağladığımız
daha bir kirlenmiş daha bir yalnız