bilmezdi erik ağacı görmedi ki hiç seni
dur, gitme hemen, anlatacaklarım var - kuş kanadından kalem yaptım kendime
ağaç kabuğuna yazacağım sevda ne, ayrılık ne, nedir bir kuşun annesini çağırması
üşümüş ayaklarıyla taştan yüreğinize basıyor diye bağrılır mı bir çocuğa
afrika sessizliğim her çocuğa süt gerek
şimdi çığırtkan kuşunun çığlığıdır, elbet gecedir
körelmiş elleriyle her vakit zindan
tek bir oyun kalmış yaralı belleğimde
körebe- ah körebe
çıtası kırılmış uçurtmamla dolaşıyorum saçlarım yağmur
ayaklarıma dolanıyor ipleri salkım ve saçak altları kısmen korungan
her annenin yüreğinde bir telaştır yavrusu
afrika yüreğim
uyku yener açlığı ve akasya yaprağı lapası
şu altında durduğum erik ağacı
seni hiç görmedi ki
ben gözlerimden vuruldum- eve dönen bir kısrak eğildi ve su içti dereden
bir tabut alayı, bir cümbüş
elleriniz kandır bayım ne kadar temizlenir ki