Kırılsın zamanın sesi bu gece
Vurulsun hasretin zebanileri
Ben dönerken, ellerim sonsuzluğun yüzünde
Biliyorum, semaya erişeceğim bu gece
Koşuyor hala kalbim deli
Hırçın bir at gibi yıkıyor
Bilmem daha ne kadar sürer
İçimdeki bu bilinmezliğin nefesi
Hatırlarmısın o ilk anımızı
Saplanırken kalbime, zehirli bir ok gibi
İşte o an kanattın avuçlarımı, ellerimi
Işığınla kör ederken bedenimi
Alıp götürdün benliğimi
Ve bir daha asla vermedin geri
Ey aşk
Sen misin beni gecelerce yıldızlara mahkum eden ?
Yazgımı sonsuza dek silen, değiştiren
Sen misin söyle? Bana uçurumun rüzgarını hissettiren
Kollarına hapsedip
Her gün kendimden bir parça silen
Unutamam kara gözlerini
Açılırken o hain sarı güllerini
Hala dün gibi aklımda
Hala sessiz, solgun ve kuru
Güneş batmış olsa da
Zaman bir gün geri döner unutma
Göçmen kuşlar gibi
Ağlayan her yaprak
Çiçek açar sonunda