Bundan yıllar öncesinde
Her sabah yürüyüşümü yaparken
Bir Sabiha teyze tanımıştım
Oldukça yaşlı biri
Şimdi belki rahmetli oldu
Her sabah
Martılar
Müzik
Ve ağaçlar arkadaşlarım olurdu
Ağaçlarla konuşurdum
Çocuklarla oynaşırdım
İnsanların arasında
İnsanlardan çok uzakta
Kendi dünyamda gibi
Sabiha teyze felç geçirmiş
Egzersiz olsun diye hergün
Yürüyüş yapıyormuş
Ben
Karşıdan karşıya geçirirdim onu
Eski bir İstanbul hanımefendisi
Biraz sordu soruşturdu
Gözü tuttu ki beni
Sağolsun ince kadın
'Fevkaladenin fevkindesin
evladım seni çok üzerler
pek şirin pek güzelsin'dedi
Ben de en saf halimle
Yok yok olmaz hiç birşey
Siz içinizi ferah tutun demiştim
Fevkaladenin fevkinde miyim
Bilemiyorum ama
Üzüldüğüm çok kesin
Sabiha teyzeciğim özür dilerim
Sizi üzmemek için yok yok demiştim