yine seni izliyorum yine seni seyrediyorum
yine seni demliyorum lâl kadehimde..
yücelerden yüce İstanbul
kim bilir kaç devir yaptı yüreğin
kim bilir kaç güz eskidi bakışlarında
kim bilir kaç kapı açılıp kapandı
özgürlükten barışa dosta düşmana
kim bilir kaç kapı gıcırtısı nağme olup
bestelendi yorgun gönül sesinde..
Salacak sahilinde seni izliyorum
karşımda düşünceli Kız Kulesi
duruşu başka âlem çilesi başka
efsane aşkların otağı güzelim İstanbul
kültürün asaletin heybetin bir başka
gülüşün hüznün efkârın başka
gel de aşık olma!
bu gece seni istiyorum
bu gece seninle
sarhoş olmak istiyorum
gel kalbini kalbime yasla..
benim kalbim sen kadar şeffaf
ruhum sen kadar yorgun
anlat aşklarını soyun sevdalarını
bu gece çırılçıplak sarılsın kollarım sana..
gel biraz hasbıhâl edelim seninle
içelim kederleri sevinçleri
şerefe İstanbul şerefe!
senin gözlerin firuze mavisi
benim düşlerim mavi
senin aşkların lâl
benim aşklarım kızıl hayal..
işte yine lacivert düşüyor alnına
ay ışıyor ortasından
senin gecelerin lacivert
benim umutlarım hüzünlerim
siyahi bir yol var aramızda
gel de içme şimdi!
öperim alnından İstanbul
öperim..
karşı kıyının ışıkları oynaşır sularında
altın simler dökülür saçlarından
derinliğin başka âlem gizemin başka
gülüşlerinde yüzyıllık acılar
gamzelerinde oynaşır mavi dalgalar
buğulu nemli bakışların
kâh sitemli kâh füsunkâr..
tek aşkım canım cananım
bilirim gece oldu mu
inceden bir efkâr basar yüreğini
lacivert korkuların şahlanır..
sen sakın ağlama kıyamam
öperim o gözyaşlarını İstanbul
öperim..