Gök yüzüyle konuştu
ve bir yıldız iyice parıldadı geceye...
sonra bir el uzandı semaya
dualar göz yaşıyla uğurlandı aşka...
Nasip diye
dilimize doladığımız mana
Seni bana getiren dualarla sarmalandı
ve gece sen koktu
cennet bahçesi gibi...
Telaffuzu zor vakitlerin
seni bana getireceğini bilmezdim oysa...
Ruhuma dokunan
manalı bir çift göz...
Dili lal...
Aklı firar...
Yüreği kor...
Uzva düşen
sevda masallarından çıkmış gibi
sizi gidi sizi dedi.. istanbul...
Aşıklar şehri işitti bizi
Ahh istanbul..
Anlamını yirmisinde yitirmemiş ruh gibisin..
Hala taze ve kıpır kıpır...
Tenin de elbet aşk kokar...
Aynı şehrin ayrı semtlerinde
ve yine aynı semaya düğümlenmiş
iki ayrı yürektik
Rüzgar yüzümü okşarken
Bütün yalnızlıklar mühürlendi
Aşk...
Salıverilmiş bir suçluydu
Özgürlüğün yar sesiyle çağrıldığı ana kadar...
Ey can,
ruha dokundu aşk
Bak!
Oysa
biz
hiç bulutlara bakamadık birlikte
ama bulutlar bize baktı
Yağmurlar şahit...