Kısa bir ömrün saçlarından kayıp gitti yıldızlar
Ölüm gözlerinin göz pınarlarında
Ten boğumu yalnızlıklardan bir çığlık sayıkladım
Aşka bilenmiş bir rüyadan.
Sevgi mısralarının rengarenk ölümleri öptüğü
zamansız fırtınalar yaşadı yamalı yüreğim
kan kırmızı gül uyanışlarında
Kelamsız ve selamsız susmaları öptüm alnından
Emsali olmayan sevdaların efsaneleştiği
uzak köylerin sevda yanığı çocuklarıydık biz
Tebessümden çok utangaçlıktı
gözlerimizde yankılanan usul sesimiz...
Vuslatın yar sesine yanışlarında küllendi aşk
gözlerine düğümlenen umutların
adına yazıldı susmalı şiirler
O çocuk
uzaklardan müjdeler getirdi
sevgili kokan mektuplarda...
Gözlerimin perdesinde sahnelendi kırmızı
ve gökkuşağı sevdalara boyandım zamansızca.
Sebepsiz ölümlerin çoğaldığı topraklarda
dualar uğurlandı maviye
anne şevkatiyle saçları okşanan bebeye
nasırlı eller sevgi saçtı
masum bir saç okşamasıyla...
Gök sus yağmurlara sevdalanan
deniz kızlarının gönlüne yağdı
Aşk
utangaç aşıkların kucaklaştığı
Sevmelerin öksüz ve yetimliği kadar buruk
kırmızıya boyandı.
Sus! dedi aşk
susuzluğunu gidermeye çalışan
bir genç kızın kalbinden...
Biz aşka sustuk
Yüreksizlerin yüreği boyandı
Yara.
Ölüm
en güzel ölmeleri sundu
bitimsiz aşklara
...
kalbinden kanadı sevgili
birlikte yürüdük sessiz çığlıklara...