Tutuldu tur ve tuba
Güneş ve ay
Ve bilcümle kâinat
Güya ki kurtulacaktı dünya
Onun ellerinde
Elleri havva
Oysa taştı duvardı kayalar
Keskin kılıç sivri mızraktı
Kül elenmişti başı
Yazısı kara
Sevdası bölünmüş
Çırılçıplaktı
Karnında belli belirsizdi yükü
Aktı sıcak yuvasından can
Ölümdü kuşatan çepeçevre yaşamı
Baktı perdelenmiş kirpiklerinin arasından
Elleri aşiret döğmeli kadınlara
Kadınlar kürtçe konuşuyorlardı
Dilleri telaş telaştı
Şaştı o an aklından geçenlere
Durdu üryan yalnızlığıyla boşluğa
Harami gölgeleri büyüyordu karanlıkta
Yangın yerleri çöldü
Yüreği hun bağrı delik deşikti
Acının eşiğini aştı
Yırttı tırnaklarıyla karanlığı
Çığlığı çölde çan seslerine karıştı
Yarık tabanlarıyla harmanilerini savuran kadınlar
Ağıta durdu
Kan ve ağu sızıyordu ezgilerinden
Kanında tan vuruyordu ağıt seslerine
Tutuldu tur ve tuba