Yine karşılaşacağız bu yollarda
Dünya küçük nede olsa,
Rüzgâr fısıldayacak yapraklar arasında
Gene geleceğiz karşı, karşıya
Gölgeler arasında da özlemin olsa
Yağacak yağmur akacak gözlerinde!
Yorulma gönül, dönüşün yollarında
Yaşayan bir ümit var hala içimde
Susmuş olsa da sözcükler dilimde,
Batar iğne gibi; yüreğime, yüreğime
Kanı çöker inceden, inceye gözlerime
Yadırgamam soğuk nefesin değse de yüzüme
Kana! Kana! Özlediğim sevincin ortasında
Bağlanıp kalmışım, yok olmanın anlamına
Çaresiz kalma gönül, dönüşün yollarında
Akıp gidiyoruz işte, sararan bir yaprağın rengine
Solacağız nasıl olsa, ömrün bir köşesin de
Karşılaşırsak eğer, bir gün bu yollarda
Bir tebessüm eksik olmasın dudağında
Yorulma gönül dönüşün yollarında.
Yürüyorum bitmeyen bu tasalarımda
Ömür dediğin nefes almak kadar kısa
Bugün varım, yarın yokum belki de.
Düşünde, yaşamında, hayatında
Hatta! Kalbinin, bir köşesinde
Bir ümitti zaten beni her gün yaşatan
Elbet dönüşü olurdu bir gün
Gönülde ölenlerin! …
Asla dönüşü yoktur beyaz kefen giyip,
Mezara girenlerin! ..