Gün geldi, sessiz sedasız,
Kaygılarımda tasalandım
Matemin içinde siyahına
Büründüm gecelerin,
Yürüdüm, tutkularımın
Haritasız yollarında
Sezilmez nasıl akıp gittiğini
Uzun yolların
Zaman içinde zaman bu
Yüreği yoktur, umutsuzluğun
Ne zaman yeşerdiyse gözümde
Bir serap, kaybolurdu
Gömülürdü gri kumlara, tekrar
Parlardı uzakta bir yerde
Ve ben bastırmak için
Gönlümdeki özlemi
Gül bahçesinde solan
Çiçekleri gördüm
Saçlarımda karların içinde
Kardan adam gördüm
Bulutlardan sağanak yağmurlar
Oldu gözlerimde
Sabahların rüzgârı
Okşayarak tenimi
Dalgaların dövdüğü
Rıhtımlara döndüm
Dalından düşerken yaprak,
Kelebeğin öldüğünü gördüm
Uçamadı hiç kanadı yoktu ki
Umudumun
Saki olmuştu zaman
Yudumladıkça bitiyordu…