CİVA YAĞMURLARI
sürgünlerin işiydi
kentin heryerine macun gibi
sıvanmış halsizlik
akşamları zehirli pişmanlığı piç
haftalar boyunca
bütün perşembeler melezdi
düşlerinde uğuldayan civa yağmurları
bir damlası bin yaramaz
yutkunur gibi akardı ıslanmayan caddelerden
sevgili taslakları çaresiz
sürgünlerin işi buydu
can havliyle sılasını boğmak
yeni bir perşembeyi kışkırtıp sinsice
cinnet ertesi ufkundan
ötelere bakmak
zorda kalınca ellerine danışırdı
yüzüne iyi gelirdi bu
akşamları zehirli pişmanlığı piç
gönülsüz uykusuna aldanmayın
düşlerinde civa yağmurları