İşte benim şiir anlayışım, diyor pavlov:
Uzun deneylerden sonra, tabak içinde
Yemek götürüp de üç kez vurduğum zaman -
Zinciri üç kez sallayıp karşımda
Sevinçten ağlamayı öğrettim köpeğe.
Köpeğimi öldürdüklerinde - tabağa
Ne zaman üç kez vurduysam ardarda
Zincir üç kez sallanırdı kendiliğinden
Tabaksa başlardı inlemeye acısından…
Benim şiir anlayışım işte şöyle, diyor şagal:
Zincirle güneşe bağladığım bir ineğim vardı,
Çevresinde dizboyu yeşillikler
Çok eski bir slav kilisesi yanında,
Damlar ve yıldızlar arasında otlayan.
Pırıl pırıl bıçak değildi onu göklere kaldıran -
Bendim, ben, tanrı katına çıkartarak kendimi,
İlkel-biçimdir çünkü ulaşmak istediğim sonuç
Bu yüzden - onu göklere çıkarmanın suçu
Benim suçumdur yalnız.