Gideceğim bir gece vakti
Karşımda kurulu duvar saati
Çalar-çalmaz hazırım sanki
Buralardan bende gideceğim
Aceleden elveda diyemem belki
Bakarsam yüzüne gidemem belki
Arkama bakmadan edemem belki
Şuralardan bende gideceğim
Kaldırımda taşları saya-saya, ileri
Adımlarda istikrar kalmadı, belli
Aklımda bin bir düşünce, edecek deli
Karalardan bende gideceğim
Dalgalar köpürmüş, dağlar gibi
Gemiyi zincire vurmuş, bağlar gibi
Limana oturmuş, haline ağlar gibi
Denizlerden bende gideceğim
Bulutların içine gizlenmiş misali
Yağmur yiyip temizlenmiş misali
Kanat çırparak yelizlenmiş misali
Havalardan bende gideceğim
Ulu ormanlar içinde ince sesli
Kuşlar öter, kurtlar ulur uzun nefesli
Çalı çırpı yırtmada beyaz elbisemi
Aralardan bende gideceğim
Çöl güneşi kavurur beynimi
Kum fırtınası savurur bedenimi
Leylasını arayan mecnun gibi
Sahralardan bende gideceğim
Gizemli ses her an çağırır beni
Mübarek eller çevirir tenimi
Melekler keser biçer kefenimi
Tenhalardan bende gideceğim
Sala okunsun minareden, cezbeli
Müminleri, saf tutup, yanıma dizmeli
Evliyanın makamında bir-bir gezmeli
Musalladan bende gideceğim