Yol yoksulu emekçiyi üzüm gibi ezdikçe yüz bulmuş hayattan
Siyasetin güncesi gibi kaygan, sokağın rengi siyah!
Yüzsüz yüzünden ruhsala inemez! Dili daha kralcı' Dindar(!)..
Kamışı tek delikli kaval(ı)cı, siyaseten daha bilge(!)..
Ak pak güneşi karartacak!! Dik durabilsen'
Yoksulluğu kader sanan, memnun ki yerinden!.. Meydan daha dolu!?..
Sinsi sinsi gül & dür & me postbıyık altından'
Deliğe süpürdüler duyumsamadın köylü yüzüm
Sosyalleşen postinsanın kültürü hoppa şinanay..!
Hiçlik boşluk duygu & su' Çürü & me!
Şıngır yüreği la & l' Efil efil efilder bellek defteri
Gelmedi mi yüzleş & me vakti?
Yağmurun ardına saklanmış, yürek yüzlü figür emekçi!..
Bir avuç şey & tan yol makasçısı?!..
Tanrı yurdu yüreği, çıban..!
İnanç hır& sızı çal & çene, işsizin yükü'
Halka Hakka giden yolda(!) bir dolap daha çevirmeden
Dalgasını yutan politikacıya çek arabanı deme vakti!..
Yıldırım yemiş koca çınar gibi çatırdıyor ATA & TÜRKİYE'M!
Oltasız balık tutar kirli sakalı yüzüne yakıştıran
İmgeyi mecazdan yarattıkça tanrı sanır kendini
Sendikacı gibi..!? Seyreder, edilgen halk gibi!
Yüz yüzlü sinik şair şiirleyemez kendi gerçeğini'
Emekli, güven & me rızkını veren(!) yanardöner kaval(ı)cıya!
Erciyesli gibi yüreği derine düşen postsakallı!
Emekçi, eşiğinin kapısı!.. Utan utan! Ağlama mar mar
İşsize ne demeli?.. Güle sür yüzünü..!