Ağır günlerin altında kalıyoruz.
Puslu havanın soluğumuzu kestiğini
Ve bir sanatçı fırçasından çıkmamış göğün,
Üzerimize yıkıldığını,
Şimdi şimdi söylüyoruz;
Şarkılarımızı nasıl söylediysek.
Oysa, çocukluk, oysa mutluluk,
Ne kadar yakındır?
Bir elmaya uzanmacasına,
Bir elma ağacının dallarından sarkmacasına.
Ağır günlerin altında adam oluyoruz.
Yağmurlu ve kirli.
Düşlerimizden yaratılmamış bir dünya bu!
Sellerinde; küçük, kağıtdan yapılmış gemilerimizle,
Birbirimize sevgi taşıyoruz.
Zaman nasılsa aleyhimizde,
Tam denize atlayacağız derken,
Ağır günlerin altında kayboluyoruz...