Ne zaman yollara düşsem,
Gözlerin geliyor aklıma! ..
Öfkeli bir ok gibi saplanıyor böğrüme acı!
Sessiz kıyametler kopuyor içimde...
Bir şeyler olsa diyorum, kötü bir şeyler
Kaza yapsam mesela, kolum bacağım kırılsa,
Ya da hastalansam ölümüne,
Kötü bir şeyler olsa da,hafiflese acım...
Ne zaman düşsem yollara,
Peşimden geliyorsun...
Toplayıp bütün hüzünleri,
Sihirli bir pelerin gibi, örtüyorsun üstüme...
Ayçiçekleri geçiyor üzerimden,
Siyaha boyayıp yapraklarını, döküyorlar ellerime...
Kan oluyor ellerim!
Gözlerimi kapıyorum, seni görmeyeyim için...
İğneler batıyor gözlerime, binlerce sivri uç;
felç olmuş aşkları hatırlatıyor bana, dayanılmaz...
Soluk bir gökyüzü altında uzarken yollar,
buğulu camlara adını yazıyorum...
Ve sen, gülümsüyorsun...
İşte yine başlıyor ayrılık...
Her gülümseyişinde, kendini yeniliyor acı...
Bir şarkı takılıyor dilime;
''Öyle sarhoş olsam ki
Sevdiğimi unutsam''
Unutulmuyor oysa...
Bir bulutun peşine takılıp gitmişken gözlerim,
Uğur böceklerinin ateşli kanatlarında geliyor aşk...
Tam zamanıdır işte;
Yanmalı!
Kor olup yanmalı aşk için!
Bir yanardağ gibi açılan yürek;
Tutuşturmalı dünyayı!
Heyhat;
Her bir yaprağında bir damla gözyaşı gizli,
Bembeyaz güller döküyorsun yollarıma...
Buz kesiyor içim!
Ve kar yağıyor! ..
Milyonlarca kelebeğin aynı anda intihar etmesi gibi,
kar yağıyor…
Kaldırıp başımı gökyüzüne
umutsuzca haykırıyorum;
Olmasın böyle, olmamalı;
Yeniden yazılmalı bu aşkın sonu!
Buna karşılık, tarih çeviriyor sayfasını...
Sonrası sessizlik…
Ateş ve su yalnızlığında,
kulakları sağır eden bir sessizlik…
Ne zaman yollara düşsem,
yalnız bir sokak lambası dışında,
bütün ışıklar sönüyor…
Ve hiç ara vermeden, durup dinlenmeden,
kar yağıyor...