''Işık söndü...
Varla yok arası bir zaman içinde,
karanlığa battı dünya...''
Sorular anlamsız oluyor,
sorulan ve sevilen korkuyorsa eğer...
Ve karabasan geceleri başlıyor artık
Yorgun sabahlara açılan gözleri,
yağmur bulutları teslim alıyor,kayıtsız şartsız
Ve hiç durmayacak sanılan bu hayat,
tek bir sözle ölüme kesiyor ansızın;
Elveda!
''Işık söndü...
Kaybolan yıldızların ardından-birer birer-
bıraktılar kılıçlarını cesur savaşçılar
Kötülere kaldı dünya...''
Yangın yerinde çiçekler büyütmek zordur
Ki,maviliklere dalmak,
en son ihtimal...
Kırık dökük olsa da,düşler düşünceler,
soluk bir resim gibi yırtıp atılmaz anılar...
Paslı bir hançerdir ayrılık,her kımıldanışta,
biraz daha batar ve salar zehrini...
''Işık söndü...
Al kanlar içinde düştü şairler
Çığlık çığlığa sustu dünya...''
Oysa,kara gecenin ortasında,zemheri,
kurşun izleri bırakırken yüzlerde,
göğsünün çeperinden başlayıp,
yalın aşkların hapsolduğu gözlerine akan,
Bir avuç ateş istiyor insan...
Ama tek bir sözle buz kesiyor dünya;
Elveda!
''Işık söndü...
Her sabah,doğum sancıları çeken gökyüzü,
güneşsiz günlerin ağır hüznünde şimdi...
Can çekişiyor dünya...''
Sahte hayatlar uğruna,
sahipsiz kalıyorsa aşklar,
söz de bitiyor...
Umudun acıya döndüğü yerde,
gözyaşlarıyla ıslanıyor güller...
Su ve ateş yalnızlığı,basıp geçiyor üstlerine
Ve tek bir sözle,kapanıyor gözler;
Elveda!
.