Gurbet ne ki yüzyılımızda
Demek de bir yabancılaşmadır
Çünkü varolduğu her yerde insanın
Gurbet mutlaka olacaktır
Sevda ile hasret varsa eğer
Zulüm varsa mahpusluk varsa
Ayrılıklar yakıyorsa içimizi
Gurbet mutlaka olacaktır
Solgun bir ışık altında yazılıp
Uçları yakılan mektupların
Yarısı ağıtsa yarısı türküdür
Ve gurbet mutlaka olacaktır
Bekleyişlerle direnen ömrün
Dağlamaktaysa bağrını hicran
Ve kıskıvrak sarıyorsa keder
Gurbet mutlaka olacaktır
Oyalı bir mendilin kanaviçesindeki
Sabrın kararttığı gül demetine
Usulca düşüyorsa bir damla gözyaşı
Gurbet mutlaka olacaktır
Gerçi taşbaskısı kitaplar
İşportaya düştükten bu yana
Hüzünden epey uzaklaştık
Ama gurbet yine de vardır
Suyun serin göğsüne daldırılan
Kızgın bir demirdir gurbet
Toplar bin yıllık duyarlıkları
Ve acıları hiç eskitmeden
Gurbet ne ki yüzyılımızda
Demek de bir yabancılaşmadır
Çünkü varolduğu her yerde insanın
Gurbet mutlaka olacaktır
II
Hiçbir şey gideremez iç sıkıntılarını
Memleketin şarkıları ve tütünü gibi
Ve usulcacık okşar
Karadeniz vapurunu nazım
Yanar elleri
Zamanın bağrında kanayan
Birer zakkumdur her sürgün
Hasretin elleriyle yoğurur hüznü
Ve kanatır gurbetin
Kadim yarasını
Dersim sürgünden öte birşey
Zilan bir kerbeladır aslında
Hala anlatır ki aşiret çocuklarına
Bir zulümdur gurbet
Zulümden de öte
Gurbet ne ki yüzyılımızda
Demek de bir yabancılaşmadır
Çünkü varolduğu sürece
Dünyada zulüm
Gurbet mutlaka olacaktır