Kapısı ve sofrası hatıralara açık,
Bir kadın tanıdım uçurumun kenarında.
Kulağında naylon güller.
Yalancı bir uçurtmayı uçuruyordu olmayan yellerde.
Uzaklara bakıyordu bahçe içinde bir eve,
Gözlerinde donları düşmüş çocuklar oynuyordu.
Tam düşecekken tuttum.
Bir keresinde onun evinde,
Gül kokulu sütlaç yerken,
Mendilimi unuttum.