Günün tadını çıkarmaya bak gülüm,
Saksımız yaşken.
Su bir daha akmayacak.
Gökyüzüne bak , güneşe.
Öp kenarından kederli bir bulutun.
Arıya gülümse bal alsın dalından.
Eski sevdalar işle mendile,
Ben öyle yaptım.
Baktım da;
Kurumuş toprağın
Dalların düşmüş yere.
Değişim kurdu, saksıya düşmesin bir kere.
Ayrılık seli hain bir yağmurdan gelir çok uzun yağar.
Sevdanın yağmuru iri taneli,
Deli.
Ayrılığın ince sinsi,
Yağar günlerce uzun,
Yorulursun güneşi beklemekten,
Kökün ıslanır.
Umutsuz bir hasta gibi ağır, ağır
Ölümü bekler gibi kanıksarsın,
Sevda en mahrem yerinden yaralanır.
Dostta da gösteremezsin,
Kabuk bağlamaz irinin akar içine,
Gülücükler eksik bir oyun kağıdıdır,
Yüzünde durur.
Yağmur günlerce yağsa da saksın kurur.
Önemli değildir güneşte olmak.
Artık beslemiyordur çiçeklerini,
İçindeki ırmak.
Oysa;
Aynı su,
Aynı saksı,
Aynı toprak.