VEDA
Bir tatlı burukluk biraz da umut,
'Eyvah'la, nostalji arasındayım.
Gün be gün çevreyi sarmakta sükût,
Ekim sonlarının Lara'sındayım.
Çatıya tırmanan pembe begonvil,
Bırakmış kendini hoyrat rüzgâra.
Bunlar elvan elvan çiçekler değil,
Hazan yaprakları düşmüş parklara.
Baygın kokusuyla veda etmekte,
Hanımeli, şebboy, ıtır, yaseminler.
Kuşlar da yuvadan artık gitmekte
Sararıp solmakta yeşil zeminler.
Kuşkusuz uyanır bir başka bahar,
Yine börtü böcek, rengarenk çiçek;
Şimdi içimizi korkular sarar;
'Gidip de gelmemek, gelip görmemek'