En güzel pazarlarından biriydi ömrümün
seninle dolaştığımız o pazar günü.
Telefondaki sesin
seslerimiz
bekleyişim seni
tarifler
nerdeyim ben
en güzel kayboloşumdu insanların içinde.
O buzlu bakışların ardında
püsküren alevli nefesin
bir nazlı çiçek gibi oturuşun yanıma
sana,
ne su!
ne de güneş gerek!
seresim geldi
aşk örtümü üzerine
zor silkeledim yüreğimi
dayandım.
Varlığının o var eden yakışında
yanımda bir dost gibi dağdın
nasılda yaslandım sana
farkında değilsin... sen candın
elin yüreğime değdi... ben yandım.