Yaşamın sabah programını dinliyorum
Karmen ile birlikte
o yalanıp duruyor
şapur şupur
cırcır böcekleri bir kişi bırakmış nöbetçi
aralarından.
Hava bugünkü ilk serinliğini açtı
yaprakları hafiften dansa başladı ağaçların
değişik tınılar ufaktan ufaktan
kimi taksim
kimi kendi yöresinden
kimi akor basıyor arkadan
kimi aryalar okuyor
telefon telinde sallanarak
kuşlar korosu
yedisinde başlıyorlar canlı yayınlarına
sabahın ekranına.
Servis elemanı gibi sincaplar
bir o ağaçta bir öbür
bir o dalında portakalın
bir gövdesine sarılmış çamların.
Zeytin geldi şimdi
sol ayağıma sürtünerek
gitti yattı karşısına doğal düşmanının.
Ekran bugün parçalı bulutlu
zor kalkar artık güneş efendi yatağından.
Sonbaharın hüznü
bir yaylı tambur taksimi andırırken
çöküyor üstüne
aşk programımın.