Söz bir ağızdan çıkar binlerce yürekte köz olur
Musalla taşında
Kanun kaçağıdır
Katildir
Halkına düşman
Dal dal karanfil dökülür
Bol bol gül dağıtılır
Bohem salonlarda
Kıtlığın bereketi
Zifri karanlıkta
Halleşmek
Halden bilmezle
Kavgamız
Türkü söyler Diyarbekir çarşısında
Yedi renk köstum giyinmiş
Bir pusu
Hain paketlenmiş
Süslü süslü
Gülücük gülücük dağılır
Kızılay meydanında kılıçtır
Cebindeki şişkinlik göz yaşı
Damla damla harcar
Yılanlar kabuk değiştirir
Kehanet mevsimi
Bir güzel gün
Aklanmak paklanmak gerek
Kurşun tanesidir
Parmak aralarında tesbih
Kendi kendini ateşe vermiş.
Dağ Ova ekin
Aldanışlarda
Allah Muhammed adı
Şehaddet kuyusunda yer yok
Nesil geçti aradan
Nerde o bölünmüş topraklar
Hikayedir anlatılır
Çoraptır örülür
Vakitsiz vakitsiz
Defter dürülür