Doğanlar hem canlı hem kanlı doğar.
Bilmez ama kimi padişah olur,
Kimisi mesken kurar çöplükleri.
Zamanı gelenler sahile vurur.
Mercan resifinden bir parça kopar.
Yıllarca deryalarda sürüklenir.
Kimi tekrar biryerde resif olur,
Kimi nedensizce sahile vurur.
Dalgaları saydım gece boyunca;
Kaç defa söyledim gelenler hep bir.
İçim üşüdü, titredim duyunca;
Çaresiz onlar da sahile vurur.
Zaman içinde serap gibi büyür.
savurur önlerine her geleni.
Kumlara çarpar, dalgalar da ölür,
Sonuçta her gelen sahile vurur..
Kumsalda gelişigüzel yürürken,
Bazan ayağına yosun takılır.
Nereden geldiği kime sorulur,
O,artık bir hiç ve sahile vurur.
Gemiler; yüzmek için yapılmışlar.
Okyanusları bir baştan bir başa.
Yük ayrı, yolcu taşıyanı ayrı.
Süresi dolunca sahile vurur.
Şarkılar söyler dans eder yunuslar.
Muhteşemdir yüzerken balinalar.
İnsana sevilmeyi hatırlatır.
Kızınca avcıya sahile vurur..
Kimine eğlencedir, seyehattir.
Kimisine rızıktır. a bı hayattır.
Bilmeyene büyük bir servettir.
Hevesler bitince sahile vurur.
Dağları aşılmaz param parçadır.
En yücelerinde ağaç kaplıdır.
Onlar da birgün sulara düşerler.
Akıntıyla gece sahile vurur.
Irmaklar deltayla sana ulaşır.
Ne çağlama duyulur, ne de bir ses.
Sanki olmuş derya ile tek nefes.
Nefesler bitince sahile vurur.
Tanırım gecenin karanlığını,
Caddelerin ölüm sessizliğini,
Duvarların bezgin yalnızlığını,
Harabe misali sahile vurur.
Dört mevsimden sadece ilki bahar.
Çoban aldatan gibi çabuk kayar.
Adı bahar ama bu başka bahar.
Yaprakları döker sahile vurur..
Şubat, mart olur, sonra nisan gelir.
Yerlerde halı misali serilir,
Buram buram kekik kokar yamaçlar,
Çabuk olmazsan sahile vurur..
Ürgüp göremede peri bacası,
Ağrıda, sühanda gönül yaylası,
Erciyes bir tabiat harikası,
Toroslar mersinde sahile vurur..
Edirne gelen belaları tıkar.
İstanbulda camiler göğe çıkar.
Heybetiyle zamana kafa tutar.
Eminönünde de sahile vurur.
Taşkınları usandırır milleti.
Her bahar isyan eder asi nehri.
Adeta anlatır geçtiği devleti.
Azgınlığıyla da sahile vurur.
Meriç taşar bizi huzursuz eder.
Önüne gelenleri suya gark eder.
Bitecek olumsuzluklar ve keder.
Meriçle beraber sahile vurur.
Herkesin kinleri kendine kalsın.
Kötü düşünenin evi yıkılsın.
Duymazsamda sen mutlaka duyarsın.
Mağmanın önünde sahile vurur.
Bu kan ve gözyaşı birgün bitecek.
Tarih bunları bir bir söyleyecek.
Yapanların yanına kalmayacak.
Zamanın selinde sahile vurur.
Menfaati olmayanı duymazlar.
Herkes te kendi sonunu hazırlar.
Ölmeyince de mezara koymazlar.
Hocanın elinde sahile vurur.
Gönlümden doğuyor dicle ve fırat.
Bu topraklara hayat verir murat.
Yüzün sürer taşlara ilelebet.
Dururlur basrada sahile vurur..
Aşıkın dağlara çıktığı zaman.
Başından eksilmez ağrının duman.
Dostumuz; düşmanlarımızdan yaman.
Vazgeçer onlar da sahile vurur
Yüksekliğine bakılmaz dağların.
Fırtınaya dönse de rüzgârların.
Oyuncaktır elinde dağcıların.
İplerin ucunda sahile vurur.
Bitmez tükenmez görünürse yollar.
Zahmeti çok olur, zor geçer yıllar.
Bükülür beller, ağarırsa saçlar.
Tahta bir bastonla sahile vurur.
Hevesle baktıkların sanma senin.
Zamanı gelince biter hevesin.
Dünyada malım, mülküm var diyenin.
Akibeti beyaz, sahile vurur.
Bahçelerin güzelliğidir güller.
Eflatunu, moru derdini söyler.
Teller değil de sevdalı türküler.
Bülbül seher vakti sahile vurur.
Bir daha gelsem de seni seçerdim.
Ak üstüne kara örtü biçerdim.
Ölümü düşünür, dünyadan geçerdim.
Sonsuzluk içinde sahile vurur.
Bulutlar; gökkubbenin göz yaşları.
Damla damla ıslarsa şakakları.
Akşamla bir edersin şafakları,
Geceler sabahla sahile vurur.
Mevsimlik açar birgün sulalesi.
gecelerde parlar ayın halesi.
Sulara da serpilir sulalesi.
Kuşun gagasında sahile vurur.