Karanlık bastırınca, kusurlarım kaybolur.
Bilenler sussun, yoksa; eşe dosta aybolur.
Sis çökünce yüreğe, her deprem bir fay olur.
Dün bunları söyleyip, hem de senle paylaşmak.
Gecelere göz kırpar, sevdası bol aşıklar.
Yatağına dolanıp, sığmaz olur taşıklar.
Yok artık, yemeklere dalmaz tahta kaşıklar.
Seherlerde gülleri, çölde senle paylaşmak.
Çantasını kapanlar, Adıyaman a koşar.
Rehberin eşliğinde, yürü de zoru başar.
Kayanın yokluğunda, taş heykellere şaşar.
Güneşin doğuşunu birde senle paylaşmak.
Hayat değirmeninde, un misali öğütül.
Devir elektrik devri, lambalara yok fitil.
Görmesinler diyerek, şimdi pencerede tül.
Yağmurun yağışını evde senle paylaşmak.
Ova ile dağların, kışları aynı olmaz.
Neden bilmem! Yüzsüzler, hiç saçın başın yolmaz.
Benim gibi çok söyler, boş lafla ambar dolmaz.
Karların örtüsünü, selde senle paylaşmak.