Mutluluk köynek olsa, bir üşütür bir yakar
Bulan kıymetin bilmez, bulamayan bön bakar
Ömür denen coşkun sel, hep ileriye akar
Şöyle derim kendime, eldeki ile yetin.
Mutluluk yemek olsa, aç bırakır gözleri
Bu sofradan kalkanın, bitmez acı sözleri
Onu yerde tutanın, söner ateş közleri
Al avuç ortasına, eldeki ile yetin.
Hayat mutluluk olsa, kâh ağlar, kâh güleriz
Neden bilinmez ama, yine tahra yüleriz
Çıkılan merdiveni, şimdi beşe böleriz
Her parçası senindir, eldeki ile yetin.
Zaman içinde andır, mutluluk denen olgu
Boş kalan evrelere, bizler yaparız dolgu
Giden gelen farklı mı? Niye bitmez bu sorgu?
Bil anın kıymetini, eldeki ile yetin.