Çocukken çoban olduk, merada hayvan yaydık
Düşünmezdik çok şeyi, her an gerilmiş yaydık
Bazen yüzde oluşan, hali etrafa yaydık
Tere yağ için sütten, yoğurttan yannık yaydık.
Bülbül konması için, olursan güllere dal
Gerçek penceresinden, düşün ve hayale dal
Dolaşma sığ sularda, gönül ummanına dal
İşte o zaman olur, cümle alem sana dal.
Kir tutmaz akar sular, akar gider suda sal
Korkuların artarsa, her yöne tez haber sal
Ömür kuş gibi uçar, taşınır omuzda sal
Sevdiklerin yanında, koy bedeni kabre sal.
Herkesin yaşadığı, nadide meskûn mahâl
Çok ise kalabalık, olur sebze için hâl
Sevmeyince insanlar, anadan üryandır hâl
Bir elin şakağında, tefekkür olunca hâl.
Hırçınlaşan nehir mi, kıvranarak dolandı?
Bırakmaz bunlar beni, yola yılan dolandı
Bekle garip seheri, sevdan kalbe dolandı
Bakmayın vücuduma, şu sarmaşık dolandı.
Gezdiğin çıplak ayak, gölün suyu mu bulandı
İşsiz çok acı çektim, bana işi bulandı
Fırsatı kollayanlar, ortalık tam bulandı
Kalabalık içinde, işte midem bulandı.
Kıyamet kopmaz belki, memleketi bir düşün
Nasıl imar olacak, yoksa eğer bir düşün
Yüksekten atlar gibi, taşlı yere bir düşün
Vatan hizmet bekliyor, sen yine de bir düşün.