Leyleğin gagası taşır mı bizi
Bir süre durdurmak maksadı sizi
Bulunmaz doğrular kırmazsan dizi
Biz de büyüklere sorduk arkadaş.
Toplayıp bilgiyi her yere gömdük
Bakma cahilliğe farzet ki kördük
Ateşe benzerken mum gibi söndük
Aklı bahçemizde bulduk arkadaş
Yürümek neyine sen de emekle
Geçer mi seneler kabuk yemekle
Yetmez yetmez bence vahşet demekle
Çılgınca feryatlar duyduk arkadaş.
Bahara dalıp da aldanma sakın
Her iki adımda geriye bakın
Çok uzak gelse de sonumuz yakın
Dünyada bir mevsim kaldık arkadaş.
Kulaç atma boşa bilmezsen yüzme
Suyun damlaları gelir yüzüne
Hepsi doğru bunlar inan sözüme
Sevda denizine daldık arkdaş.
Gelip acıyarak yansa da eller
Güle konmuş bülbül ağızlı diller
Çırpınma nafile kaldırmaz beller
Ayakta çok namaz kıldık arkadaş
Isı ile nemi versen boğuma
Çoğu zaman açtır toprak tohuma
Filizlenir sürer müjde doğuma
Hazreti Ademden vardık arkadaş.
Çok zor geçti koyun gibi meledim
Dost düşman diyerek insan eledim
Kini uyutarak sevgi beledim
Öğrendikçe baktım toyduk arkadaş.
Mağarada veya betonda yaşa
Yaşanacak her şey gelirmiş başa
İstersen kendini vur taştan taşa
Şu bedeni erken yorduk arkadaş.
Alem senin olsa yine de azmış
Habile mezarı kargalar kazmış
Tarih sayfaları bunları yazmış
Cam vazoyu çalıp kırdık arkadaş.
Oynatmaz yerinden çarpsa da bir tır
Rastgele yaşadık ömür olmuş hır
Kulağa söylenen fısıltıyla sır
Onu ortalığa yaydık arkadaş.
Kime dostum desem aptal sanıyor
Fitne neler dese buna kanıyor
Vurunca tekmeyi bakın yanıyor
Tehlikeyi böyle savdık arkadaş.
Arapça yılana denirse de mar
Geçmişi mutlaka kollarınla sar
Artık sana son kez elvedadır yar
Dilden dile gezen şorduk arkadaş.
Yıkılmaz duvarlar olursa temel
Güneş erken doğar yüksekse emel
Yok oluş dışında lazımdır amel
Bir küçük sevgiye tavdık arkadaş.
Mevsimler içinde baharı seçtik
Bir zamanlar hanım başında meçtik
Azgın yaşayıp da fırtına biçtik
Elimizi kuma vurduk arkadaş.
Kahkahayla olur olmaza güldük
Yediğim ekmeği ortadan böldük
Çokca ihtiyacı olana verdik
Kendimizi öyle sunduk arkadaş.
Baykuş konduğun yer bak bir ne dalı
Kıvranır serçeler senden edalı
Öter sabah akşam bülbül sedalı
Evin çatısını yardık arkadaş.
Coşkun sular birgün düzde durulur
Gönlüm hep hayale koşar yorulur
Ahmet gider ise başka bulunur
Aşkın ateşinde yandık arkadaş.
Henüz su değilken evreni gezdik
Hayat ekseninde bir cana döndük
Hakkın emri ile gerçeği bildik
Boşlukta dolaşan nurduk arkadaş.
Sağlam kalmak için kötülüğü sil
Dostluk iyiliğin anasıdır bil
Sakın ha ağlama acıtsa da dil
Canımın içiydin sadık arkadaş.
Yüksek dağlar kadar günahım olsa
Hak etmeyenler de Cennete dolsa
Beni cürmümden çok cezalar bulsa
Biz Rabbe her daim kulduk arkadaş.