Masal saraylarını istemem,
İki oda bir mutfak, tek kulübe kabulüm,
İçinde sen, bir de ben,
Apayrı dünyamızda kötülüklerden uzak,
Yeniden filizlenir, baştan yeşerirdik.
O kulübe, sıcak, körpe sevgimizle gelişir,
Meydan okurdu saraylara,
Bir de yavrumuz olurdu,
‘Tomurcuk' koyardık adını,
Yumuk yumuk elleri, pamuk pamuk,
Üçe yükselirdik,
Bir sen anne, bir ben baba, bir de küçük Tomurcuk,
Kulübemizin damı değerdi bulutlara.
Sevgiyle ısınırdı duvarlar,
Şefkat saçardı döşemeler,
Dolup toşardı odalar sevinç çığlıklarıyla Tomurcuğumuzun,
Sarhoş olurduk içmeden,
Kutlardık bayramını mutluluğumuzun.
Sen beşiğini sallarken Tomurcuğun,
Ağzında ninni sesi,
Sigaramın dumanıyla döne döne,
Çıkardık taa göklere.
Bir yıldıza yerleşirdik gülerek eğlenerek,
Ve sana söylerdim her günkü şarkımı,
Akşamladığım pencerelere sırtımı çevirerek.