Binlerce kişi dinledi bu masalı
Sen de dinle, sen de pay çıkar kendine.
Çatırtıyı duyuyor musun?
Kırılmak üzeredir,
Mandanın yuva yaptığı erik dalı.
Bak işte, orada…
Görüyor musun?
Güneş üstündeki beyaz karlar,
Bilmem kaç bin santigrata direniyorlar
Ve uçar gibi koşuyor zirveye,
Everesteki timsahlar.
Gecenin aydınlığına tutsak,
İnsanların gölgeleri.
Altı yönden gelen ışık hüzmeleri,
Yok ediyor herşeyi..
Öte yandan, günün boğazını sıkmakta,
Karanlığın elleri.
Yukarı doğru akıyor ırmaklar,
Rüyada olduğumu biliyorum,
Hayra yoruyorum.
Tepelerden uzaya doğru,
Püsküren çağlayanlar görüyorum.
Çıkıyorum yerin derinliklerine,
Bilirsiniz ya, magma diyorlar,
Buzdan duvarlı odalar içinde insanlar,
Kıpkırmızı yüzleri sırılsıklam,
Terliyorlar.
Kefenlerini mezar taşlarına bir sarık gibi dolamış,
Beyaz tenleridir giydikleri,
Beyaz tenleridir üstlerindeki giysiler,
Karşı yamaçta ekin biçiyor,
Mezarlarından çıkmış ölüler.
Bakıyorum bakmasına da,
Hiç birşey göremiyorum,
Hiç birşey duyamıyorum.
Kaldıramıyorum da önümdeki köşeyi.
Titreşimlerden anlıyorum herşeyi.