Oturmuşum köşe başında,
Esen rüzgara aldırmadan,
Geleni geçeni seyrediyorum.
Ve aynı zamanda,
Fazla derine dalmadan,
İçiyorum.
Üstüme vazife değil ama,
Şu kızın etekleri çok kısa.
Açmış haritayı.
Yanındaki siyah pardesü giymiş bu havada.
Arkadan gelen de paket yapmış kafayı.
Şort giymiş gencin yanındaki
Sarıklı, cüppeli adam,
Yan gözle bakıyor kısa etekliye,
Göbeğini hoplata hoplata yürüyenin kolundaki,
Karısı değil, metresi.
Yeni ayrılmış emekliye.
Bunlar, bu kentin insanlarıdır.
Residanslarda oturur kimileri,
Parizien çorabının reklamıdır,
Kimilerinin evinin perdeleri,
Saklar içeridekileri.
Ah, ne olur..
Birisi gelsin de kafama bir taş atsın.
Uzaktan da atsa olur.
Yeter ki kafam yarılsın,
Görmiyeyim bu rezillikleri,
Tek istediğim budur.