Hay doğa,
Benimle ne alıp veremediğin var?
Şebeğe çevirdin beni.
Sabah evden çıkarken güneş vardı.
Üstümde tişört,
Ayağımda sandalet,
Saldım kendimi sokağa.
Çarşıya indiğimde birden yağmur başladı.
Fırsatçının biri de durumdan faydalandı,
Bire iki fiyatına şemsiye sattı bana.
Şemsiyeyi aldık ya,
İşe yarasın diye
Yağmur iyice hızlandı.
Ben de açtım şemsiyemi.
Ardından bir fırtına bir fırtına
Kırdı şemsiyemi.
Anlaşıldı, kafaya koydun doğa,
Islatacaksın beni.