etim bir kumaş gibi dağılırken zamana
içimdeki deprem ruhuma tusunami
ben hiç ağırlamazdım kaygıyı gençken
şimdi yaş kemal mertebesinde
insan yükseldikçe içine düşer
ve ah o derin yükseklik
kaç kez boğulur bilinç
kaç kez unutur kendini
ki aslında doğumdan doğar acılar
ilk kez acıyla tanışır acıyla doğurulan
bir kısalır vakit ahire doğru
bir uzar içsel kırıklık
et ve ruh o fizik dışlı geçişme
nasıl da büyütür olgunlaşarak gücü
güç olan zamanla kağıt gibi buruşmak
ah o çekilmek bir kasnağın ortasında