Sıkışık yüreğim
Bir buhrandan başka bir
Buhrana geçiyorum
Arada bir nefes alıp
Tekrar koştuğum bir maratondayım
Bitmiyor yarış, bitmiyor
Ne son görünüyor ne de yol
Ne durmaya gücüm var ne de koşmaya
İkisinin arasında sıkışmışım
Bir ayağım koşarken
Diğeri ayak sürüyor
Bir birini ikna etsem
Bir diğeri direniyor
Sıkışık yüreğim
Bir buhrandan başka bir
Buhrana geçiyorum
İsteksizce istiyorum istediğimi
Fakat olmasa ölecekmişçesine
Ne isteklerim bitiyor ne de istemediklerim
Bir karanlıktır çöküyor gönlüme
Adını koyamadığım, kasvetli
Çaresi olmayan hastalık nöbetlerindeyim sanki
An an araları bu nöbetlerin
Saniye vuruşları tekdüzeliğiyle vuruyor
Buram buram yanık kokuyor yüreğim
Bazen hoş diyorum bazen nahoş buhranın etkisindeyim
Sıkışık yüreğim
Bir buhrandan başka bir
Buhrana geçiyorum
Nefretle seviyorum sevdiğimi.
Hasretle istiyorum gitmesini
En çok özlediğimin
Git diyorum seni sevdiğimi bilerek
Terk etmek istemeyene.
İyiye inat kötüyle haşir neşir yüreğim
Ruhum karanlıkta aydınlığa
Aydınlıkta karanlığa hasret
Bir buhrandan başka bir buhrana
Geçiyorum, tekdüze vuruşlarla
Sıkışık yüreğim
Bir buhrandan başka bir
Buhrana geçiyorum
Nöbet nöbet bekliyorum
Gelmesi imkansız olanı
Birazdan gelecek diye sabırla
Graniti bile çatlatır bu sabır
Ve an an geçiyor zaman
Hüsranım sabrıma denk
Gelişi gelmemişlik olanı bekliyorum
Fırtınalı bir denizde elimde koca bir kürek,
Ceviz kabuğundayım, bir buhrandan
Başka bir buhrana geçiyorum tekdüze vuruşlarla
Ahmet Aksoy