gemilerin yelken indirmiş bir yerlerde
ışıkları sönmüş evlere dönmüş yüzün
bir yerlerde şafakların çatlamış
rüzgarların yırtılmış
kırılmış aynaların
bütün bakışların hüzün
düşlerinin ufkunda yıldızlar belirirken
vahşisarı bir at koşar gecelerinde
deşe deşe yüreğini toynaklarıyla
güz vurgunu gül kesilmiş ateş türküsü dudakların
bir kaplanın gözlerinde suskunluk delirirken
çağırma
gelme
sus
beni vurma
vurgun düşme
geriye kalan olmak düşsün payıma son kadehlerden
ve bozkır dağlarında küllenen çoban ateşi
kaldıramam
yüreğinde iklimler değişirken bilinmezliğe
yıldırımlar yağarım
coşkularım tökezir
bulutlar değişirken böyle kendi pervasında duyguların
yüreğimin son yerleri kırılırsa kaldıramam
varsın payıma menzilsiz yollar düşsün
beni terket
kaplanların gözündeki ıssıza
kahrolayım
vahşisarı
med - cezir
çöllerinde kum olayım-ıssızında taş olayım
kalayım
ve sana yangınlar korkağı olmak düşsün
gideyim
bir öpüş gibi gelmesin sesin
bir düş bile olsan beklenme akşamları
çağırma
gelme
sus
beni vurma
vurgun düşme
vahşisarı
med cezir