senin ne işin var deniz fenerleriyle
insanlar ki onları terk edeli çok oldu
ıssızlığı beklerler yalıyar başlarında
sonbahar sarısı kadın
hazan rüzgarlarında savrulan saçlarınla
eğik kirpiklerinle
uzak gözlerinle
limanların kucak açar
en büyük fırtınaya
değişmek olanaksız
bütün şiirlerime
yüzünde çiy tanesi gözyaşlarını
imgeler saçılır ayaklarına
içinden hüzün ırmaklar akar
yüreğin yağmurlar ülkesi
sarılmış gümüşten omuzlarına
gecenin laciverdi harmanisi
bilirim bir büyük aşk için
yaratıldığını
bir büyük aşk beklersin
bilirim
odur anlamlı kılan
yüzünün sağnağını
ve kışkırtan
hüznünün ihtişamını
bir büyük aşktır
belirleyen
gülüşünü
düşünü
yıldız harmanı akşamını
sırrı dökük
kırgın bir aynayım
senin karşında
çamurlu bir suyum
suretin düşer
mavi bir düş
dayanamam ışığına
buğulanır buğulanır giderim
bana bunu yapma
akşamları aya bakma