insan yitirince keşfediyor yitirdiğini
kanıyor geriye dönmeyecek andaki gülüş
nereye gidiyor geçmiş zamanda kalan ürperti
büyülü bakışlara bir örümcek ağ örüyor
(durmadan
hani o kızlar vardı
esin esin esintiydi
gül sağnağı yürüyüşleri
ölümü yarar giderdi
zamanı yoklar giderdi
sevdayı okşar giderdi memeleri
şimdi boşalmış birer dağarcık
nerede tükendi
çılgın çalkantıları
nice gülüşler vardı
kuş sağnağı
geceye mehtap katardı
dolu vurmuş güller gibi
yüreklerinden koparıldılar
cellattı
cellatlara mezar olacak kadar
bağışlamak bilmeyen kaldırımlar
insan yitirdiklerini yitirdiği zaman anlar
bir deli yağmurdur
ömrün
ki nafiledir
yalan bütün saltanatlar
hanlar hamamlar saraylar
kumdandır bütün evler
bütün hevesler yalan
yüreğinde yaşadığın ne varsa
bir onlar
ömründen kalan...