toprakta çekirdek
gülün damarında su
yürekte hüzün
ve görünmez saati ömrümüzün
işler kurmadan
büyülü bakışlara
bir örümcek
ağ örüyor durmadan
zalime baş eğme
yüzüne tükür cellâdın
karanlığa ışık doku
yıkılmadan özgür değilsin
kendine ördüğün zından
ne verir ki başkasına
kabuğunu kıramayan
sonunda bitecek ömrün
daldan düşen yaprak gibi
o zaman:
her an öyle yaşayacaksın
bir aşk mektubunun zarfını açmak gibi...