sesini saklamış suyun düşüne çıplak girdim-delirdim
çatılar uçuran fırtınalarda kuytu ve deli masal
aşk benim soluğumdur onsuz bin yıldır çiçeklenmedi dallarım
etimin düşü karışmaz dedim ona orada kal
git kendine başka bir çöl bul da kavrul ey yürek
sevişmek kirletir seni coşkusuz-kum gibi savrul-kavrul
kaç aç gövde arzudan kızarmış gelir ayarmaz deli susuzluğum
haylazım hoyratım haşarıyım pervam yok-pervazım yok
aç susuz ölme der şeytan-yaşam kendi gelmez git-çal
ben düşüme düşeyim-yalnızım-gecem dar kandilim hilal
sen gel-ansızın aklımın deli yıldırımı-ateş çağla-dişi solu
saman yollarından tırmandım-gök ovalarına vardım
ay kapına dayandım-beni içeri al...
yaşam gövdeye konuk-onu çıkart sen gel
aşk seni ayak sesinden tanırım ben-ilkel hışırtından
sen yak ayakların bassın üzerine acının-yalnızım doğur beni
kuğuların kuğursun- su gibi ak ak gövdenle bülbül şakısın elerin
ellerinin ikliminde yağmalanıp tükensin zaman
aklıma gelir de füme derinlerin deliririm gece delirir
göbeğinin ürpertisinde ateşim savrulan bir sal olsun
köleliğin senin... diz çöküşün-tapıncın
yırtılır gider pembe yörelerinden rüzgardan yapılan şal
yaşarsam biliyorum erir ve eritir tuncun
sıcak morun-cam göbeğin-devrilen kadehlerin
bütün tadların vatanı kesilen bakir turuncun
saman yollarından tırmandım-gök ovalarına vardım
ay kapına dayandım-beni içeri al...
yaşanır mı... yaşanır mı aah goncanın içinde yaşanan hayal
gelir mi o zaman... yakar mı o düş-yıkar mı geceyi öpüş
yağar mı ellerin-doğar mı füme fem-gövdende dörtnal
gece kara-gönlün al
la'l
saman yollarından tırmandım-gök ovalarına vardım
ay kapına dayandım-beni içeri al...