manzarayı sevmelerinden değil
dönekler döne döne yürür
sesini iğdiş ettiren horoz
ibiğini kestirtmiş... yoldurmuş kuyruğunu
gayri kıçıyla bakar
gözleriyle tükürür...
akılları döner dönmekten
şurada kim var
bu bakış neden eğri
korkudan yüreği çürür...
gülüşünün bir ucu kırmızı
bir ucu pas sarısı
bir bakışı gökte uçar kuş gibi
bir bakışı yuvarlanır taş gibi
bir eli zulüm yumağı
Demokles'in kılıcı
kısasa kısas
bir eli vicdanlarda dolaşır
katışıksız dilenci
tevekkülle yaltaklanır sahibine el göğüste
gücünün yettiğince ürür ha ürür
bir kulağı periskoptur uzar ileri
diğeri peşi sıra sürünür
öfkesini korku
korkusunu yalakalık bürür
bir garip lağım böceğidir
dönekler döne döne yürür