uzaklar uzaklar deli uzaklar
birikir kor olur yüreğimde
gözlerimde nem olur
sözcüklerde saklı imiş tuzaklar
gülüşlerde deli sular tökezir
hüzünler sitem olur
alır beni
çalar beni taştan taşa
sürükler gecenin uçurumundan
yüreğin bağrına inen sağnaklar
sen benim bulutlarım olsaydın
yolsaydın bu diken çölünden
pusunda-pembende-mavinde arıtsaydın
acımı kahrımı eritseydin
beni sana katsaydın
bilseydim yüreğin ne gizler saklar
gece çöker hüzün demlenir
ıssızlığın dehşetinde ay kişner
uzakları kurutur-kül eder zaman
göğüm çöle kesmiş yıldızım sızlar
sen benim gecelerim olsaydın
sana kesseydi şafaklar
sen benim göğüm olsaydın
yıldızım-ayım olsaydın
cana kesseydi şafaklar
deli çaydın uğramadın çölüme
dolunaydın dağlarıma adım atmadın
beklerdim-umudum olsaydın
uzaklar uzaklar deli uzaklar
yağmalanmış bir ömürden kalan yarayı
ya ölüm dindirir-ya da aşk paklar...