Dağınık saçlı bir susuş kalır senden
Zaman zaman ellerinle taradığın
Küheylan bir gece terk eder kenti
Öpüşün kalır ve mahrem yerlerin
Avuçlarında sımsıkı
Sessizliğinin...
Ve belinin kıvrımında devinen hayat
Suya bırakılmış usul bir kayıktır birden bire
Birden bire
Yüzünde yasak bir lâhit gibi taşıdığın
Bıçaklanmış-dövülmüş-terk edilmiş geçmişin
Şiirlere sarılır
Dizeleri kement yapar asar kendini
Susuşun kalır senden...
Geriye sarılmak kalmıştı oysa
Yalınyürek ve bilgece bir insan sıcağına
Koyuvermek gövdende kilitlenmiş gökgürültüsünü
Uçurumlarına düşmek vardı
Uyumak sularında
Saatleri kırmak vardı öpüşlerin örsünde
Uykuna karışmak vardı karanlıklara inat
Düşlerle başlamak için yepyeni bir şafağa
Kabında su
Suyuna kap
Gülünün gövdesinde özsu olmak vardı
O hazin susuşun kaldı geriye
Her sabah taradığın...