Baktığında insan, ne sert mizaçlı birisi der. Ama yakından tanıyınca öyle olmadığını anlar. Sabahları erkenden okula geldiğinde, öğretmenler bile gelmemiştir. Kolaçan eder okulu. Öğrencileri ile birebir ilgilenir. Sanki evine gelmiş gibi mutludur.
Okulumuzun Müdürü İbrahim beyden bahsediyorum. Mükemmel yapmak ister her işini. Kimseyi kırmak istemez, Mutlaka çıkar bir yol vardır onda. Onun için insanı üzmek gerekmez insana hizmet etmek adeta ibadet gibidir. Dostdogru konuşur. Hiç kimseye boyun eğmez. Kimsenin varlığı, kimsenin ünü, popülerliği İbrahim hocamı etkilemez. Bazen onun hızına yetişmek imkânsızdır. Mutlaka bir çözüm yolu vardır her sorunun. Çok kısa bir süre içinde doğru ve pratik kararlar verebilir. Yaptığı hiçbir işten sonra pişmanlık yaşamamıştır. Çünkü İşini yaparken mutlaka birçok kez akıl süzgecinden geçirir. İnsanlara karşı o kadar adil davranır ki bazen haksızlık yaptın diyenler dahi gerçekler karşısında kendilerini yerin dibinde bulurlar.
Kendimi onun davranışlarına uydururum. O erken geleceğini bildiğim için benim ondan geç gelmem mümkün değildir. Sanıyorum yıllar geçtikçe insanlar birbirine benziyor. Kendimi bazen onun davranışlarını yaparken görüyorum. Demek ki o kadar benimsemişim ki onun davranışlarını.
Telaşla bazen onu kaybolur gördüğümde, ya evdedir ya da aklına koyduğu bir problemin çözümündedir. Onun için problem çözmek hep kendinin işidir Hep problem çözücü ve sorumluluk sahibi kendisi olmak ister. Bu Durum kendisini rahatsız etmez. Aksine bu işlerle uğraşırken kendini o kadar bu işlere verir ve kendinden geçer.
Onun azmine ve mücadeleci tarafına hep hayran hayran bakarız. Onun için çözülmeyecek sorun yoktur. Aklında kurar ama çözümü kendisine saklıdır.
Hayata o kadar bağlılıkla bakar ki, bakarsın en yeni gelişmeleri yakından takip etmiş ve en güzel olan teknolojik aletleri o almıştır. Yaşamayı, dostluğu, insanlığı, onun davranışlarında her an görmek mümkündür.
Öğrenciler onun otoritesini bakışından, aslında üzüntüsünden söylediği ve yalnızca
Kendisine zararı olan kızgınlığından anlayabilirler. O kadar doğal davranır ki her hangi bir etkinlikte ilk önce öğrencilerin ilk uğrak yeri onun odası olur.
Öyle bir sevgi iletişimi vardır ki insanlarla onu çözebilmek imkânsızdır. Hiç Kimseye onun için kötü dedirtemezsiniz. Mezun olan öğrenciler dahi onun ismini anarken hala o tatlı heyecanı içlerinde hissederler.
Şimdi herkes onun emekli olacağından söz ediyorlar ama hiç kimse buna razı değil biliyorum. Çünkü idareci olabilmek hele sevilen bir idareci olabilmek çok zor. Böyle bir idareci bulmanın zorluğunu bilen öğretmen arkadaşlar onun yokluğunu şimdiden hissedebiliyorlar.
Var olan engin tecrübelerini daha çok devletin eğitim safhasında sürdürebilmesi için daha nice yıl bu güzide görevi devam ettirmesi bütün öğretmen arkadaşlarımızın dileğidir.
B en ticaret meslek lisesini İbrahim Beysiz düşünmek istemiyorum. Onun bütün yaptığı güzellikler zamanla bir bir nadide çiçek gibi ortaya çıkacaktır. Mesela İnsanlara olan güveni okulumuzda çok işlerin yapılmasına vesile olmaktadır. Herkesi çok iyi tanır ve bu tanıma onun için tekdir. o insan sarrafıdır. Ona göre insanların kabiliyeti ve çalışkanlığı esastır. Buna rağmen kesinlikle insanları incitmemeye dikkat eder.
Bazen ben, onun olaylar karşısındaki sağduyulu davranışına gıpta ile bakıyorum. Soğukkanlı ve akıllı bir duruş, Kimseyi incitmeden ve adilane bir çözüm arayış, dostluk ve fedakârlık acaba bütün bu özellikleri taşıyan kaç insan vardır dünyada. Sanırım bu özellikler öğretmen bir babanın oğlu ve öğretmen bir eşin, iki öğretmen çocuğun babası olmandan mıdır nedir, ne dersin İbrahim hocam?