Geç vakit gara gittim dün akşam ve..
Bu şehirden ayrılan son trene,
Yükledim tüm hüzünlerimi,
Tren düdüğünü öttürüp,
Çığlık çığlık ayrılırken istasyondan,
Ne bir mendil salladım,giderlerken arkalarından,
Ne de üzülerek baktım..
Umursamadım bile nereye gittiklerini .
Terkettim şehri,kırlara koştum.
Ve güneşe döndüm yüzümü,
Çiçekleri koklarken...
Bıraktım bedenimi içimdeki çocuğa..
Paçalarımı sıvayıp ,
Bir derede yürüdüm sonra..
Uzanıp çimenlere (bu defa sensiz)
Pamuk pamuk bulutlara anlattım seni ,
Söğüt ağacına,
Ve onun dalına konan minik kuşa,
Şırıl şırıl akan küçük dereye,
Cır cır öten böceklere anlattım seni.
Sonra ,mor renkli dağlara,
Haykırdım seni sevdiğimi.
Ne çok sevdiğimi..
Ahh..sevdiğim..
Sen şimdi uzaktamısın bana ..
Nereye gidersen git, Yüreğimden başka bir yere
Gidemiyorsun işte..