Yılmadık, içten inanırız barış mücadelesine!
Büyülü öngörülerle bağlanır halkım yarınlara,
Birbirinden ağır çatışmalar yayılırken dağlara
Yeni ölüm haberleriyle sarsılır her birimiz.
Çalışkan ve cin gibi bir öğrecim var, adı: Barış.
Uğrar her perşembe akşamı bir camiye, der:
-Hoca Efendi, yüzün Kâbe'ye midir, savaşa mı,
Kâbe'yeyse ver barış için imzayı, sonra dualarını!
Sevimli, cin gibi bir öğrencim var, adı: Barış.
Uğrar her pazar akşamı bir kiliseye, der:
-Papaz Efendi, yüzün Kudüs'e midir, savaşa mı,
Kudüs'eyse, ver barış için imzayı, sonra dualarını!
Benim barış delisi bir öğrencim var, ismen: Barış.
Uğrar her cuma akşamı bir havraya, der:
-Haham Efendi, yüzün Duvar'a mıdır, savaşa mı,
Ağlama'daysa gözün; barışa imza, sonra dualarını!
Gururlanıyorum çocukların barış mücadelesiyle;
Engin hoşgörüyle bakar yürekleri doğacak güne
Biri diğerinden daha çok imza listeleri getirirken,
Kardeşlik dilekleriyle yollanır her birimiz evlere!
Tartıya Kalan Düşler