Hasretinle yaktım
Hasretinle yaktım
Yokluğunda yanan ateşleri
Bir seni yakamadım,
Mecalsiz kalan gönül ateşleri
Çölde su,baharda gülüm,
Açlıkta ekmek gibi bekledim seni
Gülde bülbül, gönülde sultanım
Ab-ı hayat gibi bekledim seni.
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Bitmeyen yasaklar koydun...
Beni yaktığın gibi sakın yanma
Kalbin çağırdı ama gönül koydun
Sen varken darılmazdım;
Çiçeksiz kalan baharlara,
Sağnak yağmurlu havalara
Kasvetli akşamlara
Uykusuz sabahlara.
Sen varken içlenmezdim
Tren istasyonlarına…
Otobüs duraklarina...
Ayrilanlara ağlamazdım…
Çünkü sancılarını anlamazdim.
Yikilmazdim biten sevdalarin ardindan
Küsmezdim gidenlere
Acimazdim kalanlara
Böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum,çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-hislenmezdim
Gönlü kırıklar gibi.
Şimdi soruyorum sana? Biliyorsun;
Bütün dertlerine'yeşil işik'yaktım
Bütün korkularina „arka „çıktım
Dağlara merdivan dayadım olmadı.
Haziranda kar oldum
Yandım, yandım sevdanla doldum
Sevdim olmadı-yandım olmadı
Ağlaya bir çift göz, parçalanmış bir yürek
Yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını sinemden vur da git…
Abdullah Garip